Zenginlik diye bir şey yoktur; yalnızca yaşam vardır.

Rousseau bize, insanların neyin önemli olduğu konusunda kendi kararlarını veremediklerini, düşüncelerini, başka insanların önerilerine göre belirlediklerini, mutlu olmak için neye değer vermek gerektiği konusunu, başkalarına havale ettiklerini anlatmaya çalışır; ve işte Rousseau’nun anlattığı “başka insanların görüşleri“, bir gazetenin otoritesine ve bir reklam panosunun parıltılı albenisine büründüğünde insanlar üzerinde daha da etkili olmaktadır.

***

Devamı»

Sen Ayrı Dünyanın İnsanısın

Tabi nereden bilecekler; sis basınca, tellerde gülerek bisiklet sürmekten keyif aldığını. Sen ayrı dünyanın insanısın, delice bulacak, inanmayacaklar. Kafalarındaki seni duymadıklarından dinlemeyecekler. Acayip olma, saçmalama düzgün düşün diyecekler, sana düzgün diye bir sürü yamuk fikri dayatacak, hayal de kurma diyecekler. Sen bilirsin. O zaman ister sisi dinlersin, istersen onları.

Ama alt tarafı sisi ve bisikleti seviyorsun o kadar. Hayat kısa; Pedalla, pedal sesi güzeldir. . .

Hem çabuk ol, sis kalkınca telde gidemezsin.

 

Başımız Sağolsun, Emrah Özbay Vefat Etti

“Hocam hani gelip Gezginder’de bize Kaya Eğitimi verecektin . Nere gittin habersiz . Daha geçen haftalarda senden emniyet kurmayı öğrendiğim kayaların altında gezindim, dolandım. Artçımın hayatı elimde emniyetini alırken, o soğuk kayalarda sıcak çay yudumladıydık birlikte, sert rotaların, dağların kibar insanı nere gittin be adam. ”  Allah Rahmet Eylesin.

Türkiye’de önemli rotaları çıkmış , kendisinden çok değerli bilgiler öğrendiğim Türkiye Dağcılık Federasyonu Eğitmenim Emrah Özbay vefat etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet sevenlerine de başsağlığı dilerim.

www.emrahozbay.com

Devamı»

Söyle Kaç Para Eder

söyle kaç para eder özgürlüğüm,
yüzüme çarpan serin rüzgar,
ve gün ışığı,
güzel bir gün batımı,
yüreğime düşen sevdiğim,
kaç para …

Devamı»

Hiç Bir Şeyleri Yok, Her Şeyleri Var

Dere tepe dağ yayla gezerken, insanlara rastlarım, bakarım hiç bir şeyleri yok gibi dururlar. Görürüm; ikram diye her şeylerini verirler. Kim olduklarını demezler. Bir makam ve mevki yoktur dillerinde. Onlarla geçirdiğim zamanlarda içim huzur ve güven dolar. Adlarını bile bilmem ama hep güzel tadlar bırakırlar yüreğimde.

Devamı»

Ve onlar gerçek papatyalar …

Ben hayatımın en keskin kokulu papatyalarını yüksek dağların zirvesinde buldum. Zor yerlerin bu fertlerinin biri bir demet gibi.

Devamı»

Göle Düşen Galaksi

hayata dair çok esaslı sorularmış;
neciyiz, nereden geldik, nereye gidiyoruz.
gelip geçen nesneler olmaktan öte anlamımız,
yıldız tozları madde esasımızın biz olarak anlamlı bir araya gelişi neden,
neden bu tozlar sen kimsin sorusuna hep bir ağızdan ben diye yanıt veriyorlar.
toz olacaksam ben niye varım .
niçişte öylesine mi ?

Devamı»

Geceye

Ortalığı bürüdüğü zaman geceye,
Geçip giden geceye,
Karanlığı çöktüğü vakit geceye,
Geceye ve içinde topladıklarına,
Gece bizi örten bir elbise,
Göğün gecesi karanlık, ışığı çıkmış karanlık,
Ne güneş aya yetişebilir,
Ne de gece gündüzü geçebilir.

Devamı»

Dağ Gibi Dost – Dağ ve İp Arkadaşlığı

dağ gibi dost …

dağ ve ip birliği ;

hayatım hayatındır dediğin kişi; ipin diğer ucundaki . kendin gibi bilmeye çalıştığın adam;

emniyette miyim diye sorduğun, hayatım elinde gidebilir miyim dediğin tırmanış arkadaşı;

Devamı»

Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı / Robert M. Pirsig

Böyle dağlar ve dağda yolculuk yapanlar ve başlarına gelen olaylar yalnızca Zen literatüründe değil, tüm büyük dinlerin öykülerinde anlatılır. Fiziksel dağın, insanlar ve hedefleri arasında duran tinsel dağlarla alegorik ilintisini kurmak kolay ve doğaldır. Şu vadidekiler gibi, insanlar yaşamları boyunca tinsel dağları gördükleri halde asla bunlara tırmanmazlar, orada bulunmuş olanları dinlemekle yetinip zorluklardan kaçtıkları için hoşnutturlar. Bu dağlara yapılan kimi geziler de, hedefe giden en iyi ve en tehlikesiz yolları bilen deneyimli kılavuzlarla yapılır. Deneyimsiz ve güvensiz olanları ise kendi yollarını kendileri bulmaya kalkarlar. Bunların pek azı başarıya ulaşır, ama bazen kimileri yılmaz bir istencin, şansın ve inayetin sayesinde yolunu bulabilir. Bunlar, yol sayısının tek ya da sabit olmadığını ötekilerden daha iyi fark ederler. Ne kadar çok insan ruhu varsa o kadar da çok yol vardır.

Devamı»